Yağmur damlasının iyice sabrı tükenmişti, yerinde duramıyor, hep bulutun kenarından eğilip yeryüzüne bakıyordu. O sırada gene bir şehrin üzerinden geçiyorlardı. Evlerin damlarında bacalar tütüyor, elektrik telleri rüzgârda sallanıyordu. Birden yağmur bulutu şöyle bir silkelendi. Herhalde o da epeyi yorulmuş olacaktı. Bizim yağmur damlası o anda dengesini kaybederek buluttan aşağı düşüverdi. Artık büyük bir hızla uzun parlak bir çizgi halinde yeryüzüne doğru iniyordu. Yağmur bulutu onun arkasında ...