Bir kasabadan geçiyordum.
Üzeyir de bir kasabadan geçiyordu.
Peygamber, uyumuştu. Yanı başında, bir çıkında azığı duruyordu. Eşeği uyanıktı ve sineklerini kovalıyordu.
Tam yüz yıl geçiyor.
Gözlerimi kırpmadan mağarayı ve oradaki insanı izliyorum.
Üzeyir, ölmüştür. Tanrının kudretini gösterircesine yüz yıllık din- lenmenin arkasından peygamber, gözlerini aralıyor ve kalkıyor. Kolları, bacakları uyuşmuştur. Esniyor. Sağa-sola kollarını geriyor. Rahatlıyor.
Bu uyku ban ...