Sermaye birikiminin, ekonomik büyümenin belirleyici unsuru olmadığının ortaya konulmaya başlandığı 1980'li yılların ortalarından itibaren, endojen kalkınma modeline odaklı yaklaşım pek çok ülkede egemen olmuştur. Bu yaklaşımla birlikte, bölgelerarası gelişmişlik farklarını azaltabilmek için ekonomik, sosyal, coğrafi, kültürel özelliklere ve yerel aktörlere, yani içsel kaynaklara dayalı kalkınma politikaları geliştirilmiştir.
Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanabilmesi; gelir dağılımında ...