Halk bilgisi mitolojik zamanlardan mirastır. Toplumların sevinci-hüznü, korkusu-cesareti, öfkesi-sabrı; dünyaya, doğaya ve ötekiye bakışı bu irfan hazinesinin içerisinde saklıdır. Atalar, tecrübe ederek doğruluğuna şüphe götürmez bir şekilde inandıkları her ne varsa kendinden sonra gelenlere aktararak geleneği yaşatmak ve bu yolla kendileri de yaşamak isterler. Öyleyse kişi atalarının mirası ile şekillenerek yeniden atalarına dönüşür ve döngü sürekli tekrar eder. Buna kültür adı verilir ki taşa ...