Hayatımızın damarları olan varlıkları adınıza teker teker konuşturdum. Bir bakıma onlarla halleştim, dertleştim. Kimini güler yüzlü, tatlı dilli, kimin sıkıntılı, kiminin de yalnızlıktan ve insanoğlundan şikâyetçi olduğunu görüp dinledim. Toprak Ana; boş ve kimsesiz kaldığını, kendisinin eskisi kadar sevilmediğini, vücudunun nice değişik gübre ve genetiği bozulmuş tohumlarla zehirlendiğini, Buğday; çöreğinin, böreğinin, bazlamasının, bulgurunun eski lezzeti vermediğini, kitaplar ve kutsal kitabı ...