İDİLLER GAZELİ
gözlerin yağmurdan yeni ayrılmış / gibi çocuk, gibi büyük, gibi sımsıcak / sen bir şehir olmalısın ya da nar / belki Granada, belki eylül, belki kırmızı / gövden ruhunun yaz gecesi mi ne / çok idil, çok deniz, çok rüzgar / çocukluğun tutmuş da yine âşık olmuşsun / sanki bana, sanki ah, sanki olur a / aşk bile dolduramaz bazı âşıkların yerini / diye övgü, diye sana, diye haziran / heves uykudaysa ruh çıplak gezer / gazel bundan, keder bundan, sır bundan /
göz ...