Yokluk kasabasının, varlık mevkii civarındaydı; sicim gibi yağan yağmuru hissetti. Yağmur, iliklerine kadar işlemişti. İleride göz kırpan birkaç şanslı ışıktan başka karanlıktı her şey. Adımlarını sıklaştırdı Cem. Yer yer yalnız mezarların, yer yer toprağın üzerinde kalmış çeşitli yaratıkların kemiklerine şahit oldu. Sanki yüzyıllar öncesinde kullanılmış ve terk edilmiş bir kasabaydı burası. Sanki ölümsüzlerin ölümlü avatarına büründüğü, son azizlerin ölüme mahkûm edildiği, Petrusun horozun kaç ...