Ütopyalar ve karşı-ütopyalar en geniş anlamda bir
roman türü olarak kabul edilmekle beraber, felsefi
düşünme geleneğinin en canlı biçimde izlenebileceği
özel metinler olarak görülmelidirler. Zira bir felsefe
sözlüğünde, diğer edebi türlere ait başlık
bulunmazken "ütopya" ve "ütopyacılık" maddelerinin
varolması dahi, edebiyat-felsefe ilişkisinin ütopyalar
üzerinden, başka edebi türlere nazaran çok daha
sağlam kurulabileceğinin bir göstergesi olarak kabul
...