Bir ara Ulubatlı Hasanın gözleri surlara takıldı.
- Surlar... Surlara bayrağı dikmeliyim! İşte o zaman Bizanslıların morali bozulur, zafer bize nasip olur.
Top sesleri, kılıç kalkan şakırtıları, ölenlerin canhıraş feryatları arasında Ulubatlı Hasanın gür sesi duyuldu...
- Bayrak! Bayrak! Ççabuk bana bir bayrak getirin!
Elden ele ulaştırılan bayrak Hasana verildi. Kalkanını bırakmıştı Hasan... Bir elinde sıkı sıkıya tuttuğu bayrak, diğer elinde Bizanslıları büyük bir yılgı ...