Heterojen bir yapıya sâhip olan imparatorluk toplumunu akla gelebilecek hemen her
yönden inceleyen, geleneksel tarihçiliğin dışında kalan “sıradan insanların” yaşamlarına
ışık tutmayı amaç edinmiş, akademik çevrelerin de en az genel okuyucu kitlesi kadar
faydalanacağı bir eser olma niteliği taşıyor.Yazar yer yer şâhit olduğu yâhut işittiği olayları
ve durumları “insanca” bir algılayışla yorumluyor.
Bu eseri okurken kişinin kendini “orada” hissetmemesi gerçekten de z ...