On dördüncü yüzyılın başında Büyük Timur kendi zekâsı ve kılıcıyla büyük bir imparatorluk kurmuş, bütün dünyaya baş eğdirmişti. Asya’yı baştanbaşa sarsan bu büyük güç, Afrika’nın en gelişmiş kısmı olan Mısır’ı da kendine bağlamış ve batıya doğru saldırısında kuzeyden Lehistan’a ve güneyden İstanbul kapılarına dayandığı zaman (İngiliz tarihçi Gibbons’un açıkladığı üzere) Avrupa’nın ta batı ucunda ve adalar içinde bulunan İngiltere’ye bile gücünü ve etkisini hissettirmişti. Timur yalnız büyük ordu ...