Hani yorgunsundur, denizin dalgalarına değiyordur ayakların, ruhun bilinmezliklere akıyordur, salıvermek istersin ya içinin yangınını berrak sulara... İşte öyle!
Hani Turuvalı Helen'in bahtına yakılan ağıtlarla çınlıyordur kulağın, martıların gagaları titriyordur duyduklarından, deniz yıldızları vuruyordur kendini sahile, karabataklar çığlık atıyordur ya sevdasızlara... İşte öyle!
Yalın ayak aşıklar geçiyordur mısralara, çırılçıplak han duvarları, yapayalnız kaleler... Kırı ...