Zan ipliğinden örülü gömleği çıkarttım üzerimden. İnanç kumaşına sarındım. Ne kadar atlas libas
varsa dolabımın raflarında, tek tek yere çaldım hepsini. Hayret abasını aldım omuzlarıma.
Birazcık gayretime, dost geldi. "Yürü!" dedi, "Ey seyyah-ı aşk, aşk gülünün dikenli yollarında
yürü." Ve gördüm ki dostça yüreklendirilir bu yolda yürümek isteyen.
Elimi tuttu bir peri ve "Cesur ol!" dedi bana, "Cesaretle adımla aşkın yollarını ve gözü pekçe dal
sularına ." Önümde uzanan ...