Saat yarıma gelirken, Chris kaşlarını çatarak merakla başını okuduğu senaryodan kaldırdı. Tıkırtılar duymuştu. Tuhaf tıkırtılar. Boğuk. Ritmik ve çoğul. Ölü bir adamın iletmeye çalıştığı bilinmezliklerle dolu bir şifre gibi.
Komik.
Bir süre daha sesleri dinledi, sonra dinlemekten vazgeçti; ama tıkırtılar devam ettiğinden, kendini okuduğuna bir türlü veremiyordu. Hışımla senaryoyu yatağın üzerine çarptı.
Tanrım, bu sesler beni çıldırtacak!
Sesin kaynağını bulmak üzere ayağa ...