"Seni Seviyorum. Çok," dosyasındaki kesik ve titrek zamanların, eski yüzyılların, insanın tarihindeki akıl almaz aynılığın, değişmeyen hazin kıstırılmışlığını gördüğümde Bora'ya bu kitabın arka kapak yazısını yazmak istediğimi dair bir mektup kaleme aldım hemen.
Üç ay sonra mektubu değil de kendisi geldi.
Oturup, Büyükada'da, akşamın kızıllığında rakı içtik.
O susuz içti gene. Fırtınayı dinledik. Karga sürülerini de.
"Peki, yaz" dedi ve gitti. Karım Ayşe Edipoğlu öldüğünd ...