Sarayda, bir sürü çıkarları kendilerine yontan, çeşitli koşulları kabullenen, açgözlü insanlar görürsünüz: yönetmek, yetki, çıkar gibi şeyler çok işlerine gelir. Kendilerini öylesine ayarlarlar, öylesine elverişli bir durum yaratırlar ki, lütuflar, bağışlar hep onlarındır. Suda ve karada yaşayan yaratıklar gibidir onlar; araya yargıçlığı sıkıştırıp, kilise ve kılıçla hayatlarını kazanırlar. “Bu kişiler sarayda ne iş görürler?”diye sorarsanız : “Verileni alırlar, yine de gözleri bağış alanlardadı ...