"İnsanlar seller halinde sahte peygamberin konuştuğu tepenin yamacına birikmişti. Ağızlarını her açtıklarında mutlaka kötü bir laf ya da tehdit çıkmış öteki vaizler sahte peygambere uzaktan hınçla bakıyor, onu helak etmenin yollarını arıyorlardı. Böylece kendilerine kalan son zekâ kırıntısını da bu uğurda sonuna kadar tükettikleri halde hiçbir şey bulamadıklarından daha çok hırslandılar. 'O zaman' diyorlardı, 'Hiç olmazsa ettiğimiz tehditler bir işe yarar.' Böylece sıkılıp dururlarken, sahte pe ...