‘‘Bu şehri gezmekle bitiremeyiz demişti ablası İstanbul’a ilk geldiklerinde. Ne kadar haklı
olduğunu şimdi daha iyi anlıyordu. Ayaklarına kara sular iniyordu yürümekten. Acıktığının
farkında bile olmuyor, birdenbire bitkin düşüyordu. Yorgunluktan bayılmak üzere yatağa
girdiğinde şikayet etmek şöyle dursun mutluluktan sürekli kıpırdayan bir gezgine ve keşfetmeni
heyecanına doyamayan bir kaşife dönüştüğünü düşünüp hayallere dalıyordu. Eren, İstanbul’a
gezmek için gelip de ...