Denizden kıyıya vuran dalgaların sesi hüzünlü bir melodiye dönüşmüştü. Uzaktan geçen yelkenlilerden kıyıya kadar ulaşan şarkıları taşıyan rüzgâr, vücudunu serin bir ürpertiye, tanımsız bir boşluğa bırakıyordu. Dalgalar kıyıya vurdukça sürüklenen çakıl taşları yüreğini derinliğe, karanlığın üstündeki yakamozların içine çekiyordu. Martların çığlıkları, anlatamadığı duygularının parçalanmış ve sürüklendikçe cam kırıntılarına dönüşen fırtınalı hayatının son sesiydi.
Kırılmıştı. Onarılmayacak ka ...