“…Seni düşünen hiç kimse yok. Düşünülen şey sorumluluktur. Sen toz olmuş peksimet, kokmuş konserve, yırtık kum çuvallarından daha kıymetsiz ve onlar altında hatta abdesthaneye giderken bile ezilmeye mahkûm zavallısın. Hırsımdan ağlamak istedim. ‘Hasbünallah ve ni’me’l-vekîl’ derim… Bilmem ne vakit yeni tepeye gittim. Şafak sökerken tahkimata başladık, şafakta son verdik. Tahkimatsız ağaçların altına susuz, uykusuz, açlık ve ölüme bir kartpostal bırakarak çekildik. Millet ezildi. Emir yerine geti ...