Adalet ile hakikat arasında, felsefeyi ilgilendirdiği kadar insanın içgüdülerini de temel edinen bir ilişki var. Bu ilişki yumağını belli belirsiz şekillere sokarak türlü zihinler eliyle yazıya döküp adına hukuk diyoruz. Söz konusu kurguya göre önce hakikati bulup ardından nor- matifleşmiş ve kanıtlanmış adaleti sağlamaya çalışıyoruz. İçgüdülerimiz de sürekli hakikati ve adaleti arıyor, bunları arayacak yolları yokluyor. Toplumsal bir olgu olarak tümel hukuk idesinde akseden hakikat ve adalet is ...