Namık Kemal, ben, zaptiye müdürü ve bir iki polis memuru büyükçe bir sandala bindik.
Sandal Midilli’ye gidecek olan vapura yanaşıp da vapurun salonundan içeri girince fikrim altüst oldu. Vapurda, Kemal Bey’in akraba ve dostlarından hiç kimse yoktu. Kamarada bir İzmir yolcusu vardı. İşte o kadar.
İçim yanıyordu. Kemal Bey de müteessir, hüzünlü görünüyordu. Vapur harekete hazırlandığı sırada, dayanamadım, gözlerim dolu dolu:
“Hazret, dedim, dünyanın, insanların senden öğrendiğim ...