Cezayir`i simgeleyen herşey ıskartaya çıkarıldı. Konuşma yasağı yüzünden tarihi belini bükmüş, anıtları küçültmüştü.
Cezayir sabit fikirlerin devrinde yaşıyordu. Ozanları artık şarkı söylemiyordu. Esin perilerinin kendilerini götürdüğü her yerde esin perisinin susturulduğunu görüyordu. Elleri iki kez öksüz kalmıştı, önce susturulan flüt için, sonra da katledilen kalem için, bu eller daha dün, geleceği gören ve geçmişe bağlı olduğumuz zamanlardaki gibi dünyanın nabzını nasıl tutacağını bile ...