Ekrem Hakkı Ayverdi, Türk’ün maddesini de mânâsını da teknik heyûlasına teslim etmeden
evvel meydana getirmiş olduğu mîmârî âbidelere, ilân-ı aşk ölçüsünde bir el uzatarak, onları
adeta münferit birer harf gibi yan yana dize sıralaya, okunur cümleler hâline getirmesini başardı.
Nihayet, bu mânâ kazanmış cümleler, günün birinde, muazzam kitaplar oluverdi. Amma
harflerin kelime, kelimelerin cümle, cümlelerin de nihâyet kitap olabilmesi için çektiği çilelerin
bir ibâde ...