Öykümüzde bir hayalet dolaşıyor: Sait Faik'ten Vüsat O. Bener'e, Ayfer Tunç'tan Haldun Taner'e,
Füruzan'dan, Mustafa Kutlu'ya, şekil değiştirse de özü değişmeyen, doğum lekesini andıran bir sancı,
bir yara, bir sızı. O, İstanbul'un arka sokaklarında, dar kaldırımlı sıkışık mahallelerde, yoklukla,
trajediyle, felaketlerle göğüs göğüse yaşayan çocukların, kadınların, adamların hayaleti. O, şairin
deyimiyle "bozuk paraların", "sivilcelerin", "pahalı zevklerin, ucuz cesaretlerin" ...