Şunu açık yüreklilikle kabul etmek gerekir ki kötü film izlemek ciddi, incelikli, keyifli ve çetrefilli bir iştir. Daha da önemli olan ise “kötü” olandan haz duyabilmektir. Eğer “yargılarınızın” otomatik düğmesini devre dışı bırakmanız mümkünse, hatta bunu bir çeşit alışkanlık haline getirmeyi başarmışsanız, en can yakıcı süprüntülerden bile keyif alabilmeniz mümkündür. Zaten sinema tarihinin arka balkonunda, manzaranızın bir kısmını kaplayan mezarlığa bakmaya cesaret ettiğiniz zaman, sizlere g ...