"Dünyayı, gizli bir pencereden bakar gibi dikizler ve sıkıldığımız zaman televizyonu kapatırız. Bu kadar yirminci yüzyıl yeter, deriz, yukarı odamıza çıkarken. Ama uzakta bir uğultu var, kıyıya hücum eden bir med cezir dalgası gibi. Yirmi birinci yüzyıl geliyor, kertenkele gözlü zalim uzay yaratıkları ya da uçan metal sürüngenlerle dolu bir uzay gemisi gibi tepemizde beliriyor. Er ya da geç kokumuzu alacak, dayanıksız barınaklarımızın çatılarını demir pençesiyle parçalayacak ve o zaman biz de bü ...