Rima'nın artık bu dünyada sahip olduğu tek eşya üzerindeki pembecik entarisiyle pabuçlarıydı. Bilinmeze doğru çıkacakları sürgün yolculuğunda yanına alabileceği ne bir valizi ne bir çantası ne bir poşeti vardı, ne de bunların içini doldurabileceği eşyası. Sadece entarisinin küçücük cepleri. Sarılıp vedalaşabileceği bir insan ya da bir meyve ağacı da yoktu. Köşede dikenleri ve rengini yitirmiş çiçekleriyle boynu bükük duran bir kaktüs sadece... Rima, dikenlerine aldırmadan ve hiç tereddüt etmeksi ...