Zihni yokuşa koşmadan, lafı dallandırıp budaklandırmadan insandan konuşmak...
İnsanı severek, asıl önemlisi artık çoğumuzun beceremediği bir şekilde insana kalpten güvenip inanarak ilişkiler, acılar, sevinçler üzerine düşünmek ve düşündürtmek...
Kim bu zor işin altından tüy kadar hafifmiş muamelesi yaparak kalkabilir?
Benim cevabım belli: Markar Esayan.
Haşmet Babaoğlu
Hâkimler! diye sesleniyordu Sokrates kendisini haksız yere ölüme mahkûm eden konsey üyelerine; S ...