İktisat ile felsefenin ilişkisi, bir baba-oğul veya aşk-nefret hikâyesine benzetilebilir. Pek çok sosyal bilim alanında olduğu gibi iktisat da felsefeden farklı ve kendine özgü bir hayat alanı açmayı amaçlamış, tarihteki ayrışma hatlarına bakılırsa, bunu oldukça keskin bir tarzda yapmıştır. Felsefeyi spekülatif bulmak, pozitivist referansların dışında kabul etmek ve şüphecilik ile eleştirelliği de iktisadın dışına itmek, söz konusu ayrışmayı pekiştiren popüler yargılardandır. Bu yüzden geçtiğimi ...