Uyanmıştı Hüzünkâr müebbet uykusundan.
Azat edilmiş gibi ahiret sorgusundan
Kesilmişti soluğu, yüzü benzi atmıştı,
Korku ve heyecanı birbirine katmıştı.
Duvarlarda sürünen feri sönmüş gözleri
Anımsamıyor gibi yokluyordu her yeri,
Titreyen elleriyle sıvazladı yüzünü.
Kirli sakallarında asılı duran hüznü
Bırakıp bir köşeye yüreğine yöneldi,
Az önceki rüyası ansızın dile geldi:
Senin bu gördüklerin bir rüyadan fazlası,
Hayal ile gerçeğin, varla ...