Hastanenin koridorlarından usulca ilerledi. 5. Kat 507 numaralı odaya girdi. Elindeki büyük boy meyve suyu, biraz muz, portakal ve elma, bir paket peçete, kolonya gibi eşyaların bulunduğu poşeti yavaşça bir kenara bıraktı. Sessizce kardeşinin ayakucuna oturdu. Rengi sapsarı olmuş, adeta ölümden dönmüştü. Ama nasıl olurdu? Bu kadar genç ve dinç olan kardeşinin bu şekilde ölümcül bir hastalık geçirmesini anlayamıyordu. Hattâ için için sorguluyordu. Zamanın akışını gösteren saatin saniyeleri gibi s ...