Çaresizdi, acizdi, aşıktı, ağlaktı ve bütün bunları
solda sıfır bırakan bir sıfatı vardı; lanet olası bir metresti.
Her ailenin günahını ödeyen biri vardı. Koçbaş ailesinde ise
günahların diyeti Gül'e kesilmişti. Acımasızca kurban edilmişti.
On dokuz yaşında bir öğrenciydi, hayatı değişmeden evvel.
O eve, o adama adım attığında iffetiyle beraber yüreği de terk etmişti bedenini.
Gücü yettiği kadar nefret etmiş ama kaçamamıştı aşktan.
Kendisi gibi olgun bir adamı ...