Hayatın bir yerindeyiz; ortasında, kenarında, çeperlerinde veya dışında. Kim bilir? Bilmek mi dedim, bilmenin boynumuza geçirdiği ilmik sıkı. Taburemiz umut, onun da pamuk ipliğinde ayakları... Ama azınlığımız büyüyor, belli ki fırtına yakın. Mevsimsiz bir rüzgâr esiyor, eski tanıdık bir kokuyu taşıyor. Aynı gökyüzünün altına, aynı toprağa farklı zamanlarda gömüleceğiz. Şimdi, o güne kadar aldığımız, alacağımız her soluğun bedelini ödeyelim.
***
Her kadeh sonunda yeni kapılar aç ...