Bana anlattıklarını kalabalıklara da anlatmalısın Gertrude. Hah, ben de onu diyecektim tam. Bak şimdi, geçen yıl, miniminnacık bir planktondum ben. İri bir kalabalığın iki dişinin arasına sıkışan. Gözlerim gibi kapalıydı yüklemimin iki noktası. Ve kalabalıklar vardı. Boyuna sıkışan. Onların yüklemlerinin noktaları da gözleri de kapalı değildi üstelik. Ve onlar çalkalandıkça benim içim dışıma çıkıyordu. Beynimi ellerime alıyordum da şöyle, kalp gibi atıyordu; dan dan, dan dan, dan dan
Ah Gertrud ...