Nesneleri ve aşkları şiire lisanla taşırız. Onlardaki müzik şiirdeki müzikle kaynaşır, akşamlarda, yazlarda yol alır. Nesne ve aşk ruhta mayhoşluk ve esrime yaratır, denizler üstünde ve ayın altında, yürekten, kelimelere sızarlar. Dilimizde eda gezinir o zaman. Bu derinliktir. Böylece beden şarap ve tutku ister gökte uçmak için. Dizelerden dizelere taşınırken, bir an tarihsiz, salınımsız kalır beden. Bu onun teslim olduğu andır, kuşların narin ve yırtıcı kuşların kanatlarını açıp artık o uçmadık ...