Haydi, canlı ve yalnız hayat arasındaki uzun kıyaslamadan, kendimiz için değil de toplum için doğduğumuzu söylerken; hırs, açgözlülük ve ahlâksızlığı hafifleten deyişten bahsedelim. Haydi, sosyal ilişkilere düşkün olan kişilere seslenelim, cesaretle, ellerini kalplerine koyarak; kurumlara ve konumlara can atmadıklarını, dünya kargaşasında, kamu yararı adına, kendi kişisel arzularından vazgeçtiklerini söylesinler. Bunlar, hırslarına ulaşmak konusunda öyle bir noktaya geldiler ki, artık sonlarının ...