Ruhu kafesteydi, yeteneklerini ise sandıklara hapsetti. İlk zamanlar ailesinin davranışlarını anlamlandıramayan Hare, hemcinslerinin ikinci sınıf kabul edildiği kalıpların bir mahkûmu olduğunu sonradan öğrendi. Hare’nin sözlüğünde cesaret, kendini hapseden kalıplardan çıkabilmesiydi ve kendi cesaret kavramına erişmek için savaş verdi. O, kadının perde arkasına itildiği coğrafyada tüm gücüyle perdeyi aralamaya çalıştı. İç dünyasını cümlelere, masmavi hayallerini kara kalem çizimlere anlatan Hare, ...