Mehmed Uzun bir hüdayınabit, bir romantik kardelen... Desteksiz ve elverişsiz koşullara rağmen türünün kalkışmasına öncülük eden bir edebiyatçı. Bir sürgün ve ‘yurt tutamaz’ bir göçer, bir evrensel yabancı. İyi komşuluk ilişkilerinden, kötü komşuluk ilişkilerinden, yani insan hâllerinden söz etti. Edebiyat, sanat diliyle konuştu. Dengbejîlerdeki ‘sesi alçaktan çıkan’ kahramanlar gibi, Hector vb ‘yenilmişler’ gibi, ‘büyük kapıdan geçen’ Tolstoy, Proust, Nâzım, Lorca, Yaşar Kemal, Gunter Grass ve ...