En büyük acının bilinmez bir boşluğun ortasına düşüp zamansızca beklemek olduğunu daha iyi anlıyordun. Hayat, her sabah bir kadehte size sunulan zehri içmek gibi olmuştu.
Yoğun bir boşluğun içinde yol almaya çalışıyordun. Kendinize gelmeye çalıştığınız anda gerçeklerin çekiciyle bilinciniz örseleniyordu.
Nefes almak bir azap haline gelmişti. Tuhaf duygular yaşıyordunuz. Zaman geçtikçe unutmuyordunuz, aksine beklentileriniz tazeleniyordu. Aylar yıllara eklemlenmeye başlanmıştı. ...