Ruhlar âleminden bu dünyaya sefer etmiş olan insanoğlunun hikâyesi uzundur. Bir tarafta mânâ
âlemlerinin hakikati, diğer tarafta ise beşerî hâllerin sancısı ile can çekişen insan, sanki çölde
uçuşan bir tüy misalidir. Bu hengâme içinde kurtuluş yolu arayan bir sufi ise ebedî huzurun,
kalplere inen ilâhî vahyin nuru ile aydınlanmak olduğunu bilir. “Bilmek” elbette tek başına bir
çare değildir fakat tam bir iman ile ahlâk güzelliğinin en yüce mertebesine erişenler ancak
...