Hayat...
Binlerce kitaba sığmayacak kadar uzun.
Bir gülüşü dolduramayacak kadar kısa...
Asırlık asma köprünün paslı demirleri en az insanların çıkarcı yüzleri kadar soğuktu Aylin için. Sert esen rüzgâr, kirli saçlarını iyiden iyiye dağıtmıştı. Yavaş ama kararlı adımlarla köprünün ortasına doğru yürümeye devam etti. İçinde kocaman bir boşluk, ellerinde anlamını yitirmiş bir hayat vardı. Ölümle yaşam, varlıkla yokluk arasında sıkışıp kalmıştı ruhu...
Kasım ayının sonlarıydı ve ...