Amazon,
Sevgilim, yağmur yağmıştır ve o vakitsiz
amazon üşümüştür günlerdir içimizde. Bir
ağızdan yükselen ormanlar kesmiştir boyuna
önümüzü, okuyup katladığımız çamurlu fermanlar.
O ağır kapı her boşandığında atlılar fırlamıştır
dörtnala yüzümüze. Yenişemediğim bir ilkellik bu,
kıyılarımı yağmalayan: Bil ki sana ayırdım
sürsün istediğim ışığı, karıştığım suyu. Üzülürüm
kıydığım göğsüm, attığım ok varmazsa yerine.