´Gözleri karanlığa iyice alıştı. Az ödete Meryemce, sonra Yalıini, Kuzeyce, yalıyarın üzerinde Sahilsaraylar, sonra Anna!
Anna´ya gitmek imkansız değildi artık, o unutmayan yüzüyle daima soran ve acıtan, unutmayan yüzüyle gönendiren genç kadına, o sevgili varlığa.
Bir düş olmaktan çıkacaktı Anna. Küçük Yakup´la, olmadı eskici Danyal´le haber salacaktı. Gelecekti; Anna´nın incir kokan boynunu koklayıp açılacaktı, ırmaksı sarı saçları arasında kaybolacaktı topuzunu çözüp, en güzel kayb ...