Paşa gelen doktorun dik, dik yüzüne baktı. Genç bir mülazım olan doktor, gözlerini kaçırmadı. Öyle dik bakıştan falan ürkecek birine benzemiyordu. “Adın ne senin?” diye sordu serasker. Doktor; “Ömer” diye kestirmeden cevapladı. Sesi de etkilememişti koskoca seraskerin. Mülazım Doktor Ömer, cesedin yatırıldığı hücreye geçti. Perdelere sarılmış cansız bedeni muayene etti. Fazla uzun sürmedi. Çıktı. Çantasını karıştırmaya başladı. Raporunu yazacağı kâğıt kalem arıyordu. Paşa vazifesini kendi makamı ...