An olur, tek bir an; geçip giderken dünya telaşıyla hızla kaldırımdan, yolda biten neşeli bir
karahindiba göz kırpar. An olur; koştururken yetişmek için bir yerlere, komşu penceredeki reyhan
kokusunu salar. An olur; içerimde türlü düşünceler binerken birbirinin üzerine, bir serçe öter en
güzel ötüşüyle. An olur; geçmiş elemi içine çekmişken beni, altın ışıklar düşer odaya ve efsunlar
düz duvarı tüm büyüleyiciliğiyle. An olur; gelecek endişesi üşüşmüşken üzerime, bir ağaç salı ...