Jan Mişel, kapıdan çıkıp birkaç metre ilerledikten sonra önünde uzanan vadiye hayranlıkla baktı.
Aslında o, hiçbir zaman kırların bu kadar güzel ve büyüleyici olabileceğini düşünmemişti.
Jan, küçük bir şehir çocuğuydu. O sadece asfalt caddelerin kenarındaki tozlu ağaçları,
koparılması ve çoğunlukla üzerinde yürünmesi yasak çimleri ve çiçekleri biliyordu. Doğal bir şekilde
sere serpe büyümüş, rastgele dikilmiş ağaçların, koparılması yasaklanmamış çiçekler ile üzerinde
ser ...