‘’Cem Sayan, salonun ortasında delirmiş gibi bağırırken bir yandan eline geçen her şeyi sağa sola
fırlatıp kırıp döküyor bir yandan da çocukları elinden kaçıran İdris’e küfürler yağdırıyordu. O kadar
öfkeliydi ki; içindeki ses bile susmuş onu dinliyordu.
Cem Sayan aynı anda birçok şeye öfke duyuyordu aslında. “Küçük sıçanlar” dediği yeğenleri
sadece kaçmakla kalmamış, onun yıllardır bin bir emekle meydana getirdiği laboratuvarını da dağıtarak
gitmişlerdi. Bütün dene ...