Kafka'nın yapıtlarını, konu ve biçim açısından edebiyat tarihinin belirli bir dönemine yerleştirmek olanaksızdır. Gerçi onların ‘Dışavurumculuk'la (Ekspresyonizm) ilişkilerine sık sık değinilir. Gerçekten de Kafka'nın en verimli olduğu 1912 yılı Avrupa'da bu akımın doruk noktasına ulaştığı dönemdir. Ancak o, dışavurumcu grupların hiçbirine katılmış değildir. Dışavurumcularla ortak özellikler gösterse de, bu akıma karşı hep çekimser kalmıştır. Kafka'nın yapıtları geniş ölçüde ancak ölümünden sonr ...